Yıllarca kendi sitemde yazdım, fakat neden şimdi Medium’a taşındım?
Aslında Medium’a taşınma sebebimi daha önce Medium blog yazımda da belirtmiştim. Bu işe Wordpress ile başlayıp, daha sonra sitenin performans ve güvenilirlik sorunu sebebiyle statik site üretici araçlara yönelmiştim (Jekyll ve Hugo gibi).
Daha önceki sitem Wordpress üzerindeydi ve 2018’den beri Hugo üzerinden yazı yazmaya devam ettim. Fakat gittikçe statik site araçları ile yazmak benim için zulüm haline geldi. Önce kod editörünü aç, yazı için yeni bir dosya oluştur, Markdown formatında yazını yaz, dosyayı kaydet, Terminal’e gidip blog’u ve yazıyı incele, sorun yoksa yazıyı commit’le, değişikliklerin CI/CD’de compile edilip yayınlanmasını bekle. Evet, statik site üreteçlerinde bir yazının yayınlanma sürecinin bu şekilde olması beni yordu.
Bir blog yazısını yazmak bu kadar uğraştırıcı olmamalı. Belki o sırada bilgisayar başında olmayacağım; blog yazısını gezdiğim esnada da telefonumdan yazmak isteyebilirim. Medium ve Substack gibi cloud çözümler istediğim hizmeti bana ücretsiz olarak sağlıyorken burada durmanın mantıklı olmadığını düşündüm.
Medium dışında Substack sayfam da bulunuyor fakat şu sıralar Medium’dan yazmaya devam ediyorum. Blog yazılarımı Medium sayfamdan takip edebilirsiniz.